Beldenin birisinde köle ile efendisi yaşarlarmış
Köle bir zaman sonra o beldenin en güzel kızına aşık olmuş.
Efendisine gidip durumu arz etmiş,şöyleki;
Efendim ben bir kıza aşık oldum onu bana alırmısınız?
Efendisi alırım amma şu şu işlerimi yerine getirirsen.
Köle tamam hemen yaparım demiş.
İş bitince köle gelir ve efendisine verdiği sözü hatırlatır.
Efendi tamam hadi gidelim der ve gidip kızı görürler.
Efendi kızı görünce hayran kalır ve derki kölesine,ben senin efendinim bu kız bana daha layıktır.
Buna itiraz eden köle gider durumu kadıya şikayet eder efendim benim sevdiğim kıza göz koydu diye.
Kadı köleyi efendisini ve aralarında sorun olan kızı çağırtır.
Huzura geldiklerinde kadı kızı görünce kendinden geçer ve derki ben buranın kadısıyım bu kız hepinizden çok bana layıktır der.
Köle efendisini ve kadıyı,efendi ise kadıyı şikayet için padişaha giderler durumu arz ederler.
Padişah köleyi,efendisini,kadıyı ve söz konusu olan kızı huzuruna getirtir.
Padişah da kızı görünce hayran kalır ve ona göz koymak sureti ile bu kız bu ülkenin padişahı olarak bana daha layıktır.
Tüm bu olan bitenlerin karşısında kız onlara bir teklifte bulunur.
Hepimiz çöle gidelim ve ben kaçmaya başlayayım sizde beni kovalayın,kim beni yakalarsa ben onun olurum.
Tamam derler.
Kız başlar kaçmaya,önce padişah dayanamayıp yere düşer ardından kadı efendi düşer ardından efendi düşer ardından da köle yere düşer.
Son kız geri döner onlara bakarak derki;
Nice köleler efendiler kadılar padişahlar beni elde etmek için çabaladılar ama hiçbirisi beni elde edemedi.
Çünkü ben dünyayım.